Aki severler bilir: Artık umut yoksa kötümser olmaya da gerek kalmamış demektir. Aki Kaurismäki’nin nevi şahsına münhasır sinemasının bütün izlerinin görüldüğü bu filmde, üç tane bohem sanatçı, umutsuzluğa rağmen hayatı istedikleri gibi yaşamaya çalışırlar. Kendi resmini çizen ve buna başyapıtım diyen ressam, 21 perdelik bir oyun yazan oyun yazarı ve deneysel müzikler yapan bir bestecinin arkadaşlığından çok sıkı bir kara mizah yaratır Aki Kaurismäki. Yemek parasını bile zor çıkartırlarken ideallerinden hiçbir zaman vazgeçmeyen bu inatçı ve inançlı sanatçıların tutunma çabaları bazen içimizi burkarken çoğu zaman umutla tebessüm ettirir. Oyunculuklara hayran kalmakla birlikte filmin müziklerine dikkat kesilmemek de elde değil.